17 Haziran 2011 Cuma

paranoid android - fazla açığım.

geçenlerde bir arkadaşım şöyle dedi: "ama sen konuşuyorsun ki hala. devam ediyorsun aslında. böyle bitmez."


doğru söyledi söylemesine de. "ne yapabilirim" dedim, "demek ki söyleyeceklerim bitmemiş".  hem ben konuşmadığım zaman düşünmüyor değilim ki... düşüncelerim sürrealize oluyor konuşmayınca, yazmayınca. böyle hiç olmazsa bir dil bilgisi zeminine oturuyor. bir cümle yapısında kısıtlı kalıyor. bunları anlatınca da "dali tablosu musun sen?!" lafını işittim. neyse...


mesela son birkaç haftadır paranoyaklaşıyorum. belki de paranoyaklaşmıyorum. hm ne dersin? takip ediliyormuşum gibi geliyor. belki de dikkat çekmeye çalıştığım içindir. takip edilmek istemesem, gör istemesem neden buraya yazayım, öyle değil mi? 


baya takıntı haline dönüşmesinden korkuyorum, takip ettiğini düşünmeye başlamadan önce sadece iç döküyordum, baksana bu mesela doğrudan sana... takıntılara dönüşmesin madem, herkes söyleyeceğini yazsın, yazsın mı? söylesin...


sevmeseydim iyiydi demiştim ya (bazen'de), böyle de iyi ya, kendi kendime oldu zaten her şey... giriş, gelişme, sonuç. yoksa senin için hava hoştu. -haksızlık mı ediyorum?- yoksa arada sen de var mıydın paranoid android?






Sculpture manifest au parc de Brocéliande à Bréal sous Montfort – Dept : Ille et Vilaine – Bretagne – France
Please do not operate this picture on websites, blogs or alternative media without
my pithy permission. © All rights reserved.

Hiç yorum yok: