16 Haziran 2007 Cumartesi

Üzüm

Uyurken, uyanırken, kamaşan şimdi düşüm, düşüm, üzüm üzüm gibi salkım saklı aklım...Yap şimdi, bozma...Her şeye açık şimdi içim. Merhemsiz, kesicisiz geçti ağrım. Ağır da değil, oh...Hafif geçsin günler öylece.

“İçtiğin her neyse, ben de istiyorum, dostum”da hitap edilenim. Hafiflemişken hazır, aşık olmak iyi olurdu... Kendimi karşımdan kaldırdım şefkatle. “Hadi canım kalk yavaş yavaş, gel içeri” dedim. Hiç saati söylemeden kaldırdım, eziyetsiz öyle boş, hoş...Geldi. Oh. Her şey yavaş yavaş. Nasılsa kısaysa soluk, yavaş almakta fayda gördüm. Hiç saati söylemeden kaldırdım, eziyetsiz öyle boş, hoş...Geldi. Oh. Kötülükse tamam, yalanım da var, yazayım uzun uzun, ne kadar rahat o kadar uzun. Evcilleştiriyor yazmak, katıştırıyor, kabul ediyor sıra sıra...

Hiç yorum yok: