1 Haziran 2011 Çarşamba

yazın biri... yazın 1'i...

ne faydadayım...


hani vicdan'ı tanımlamıştım:
"kalbin altında biraz da arkasına doğru bir yerdedir, orada ince ince sızlar bazen" diye...


işte şimdi o civarlarda bir yerde mercimek kadar bir umut var.


o umut kahrolsun -kutsal kitap ağzıyla olsun istedim-


geçer diyollaa... geçer de. biliyorum da. işte o umut kahrolsun.


içimde geçer deyince bile sızlayan sanki ihanet edermişim gibi umut.


öyle seviyorum ki üzüntüme sahip çıkmayı!


ben de kahrolmayayım!


morpheus olsa "welcome to the desert of reality" dese.
öbürü gelse "see you on the dark side of the moon" dese.


içim gibi rengarenk, içim gibi göz göz...



Hiç yorum yok: