12 Haziran 2011 Pazar

the end.

değil mi ki (kendimi kurtaramıyorum bu kutsal kitap ağzından bu sıra, bugün de birkaç kere -öyle olmaz günah- buyurdum zaten neyse...)


değil mi ki basit güzeldir.


basitçe, güzelce söylemişler yine, "sonunda aldığın sevgi verdiğine eşittir" demişler bir nevi.


burada düşülebilecek en muhteşem tuzak "ben daha çok sevdim" demektir. herkes kendi gönlünün hacmince seviyor, öyle değil mi... 
herkesin yüreği aynı genişlikte mi, yoo. herkesin affedersin kafası aynı büyüklükte mi, değil. öyle düşünelim. 
güzel akıllar için sevme kapasitesi de kullanılabilir. gönül hacminden daha ikna edici mi geliyor kulağa bilemem. herkes ikna olacağı halini okuyabilir. 


(çok bile uzattım)


sen kendi gönlünün yarısı kadar verirsen anca o sevdiğinin de gönlünün yarısı kadar sevgi görürsün. 


o sevdiğin de kalbine sıkıntılar doldurup seveceği yerlerini kıstırmışsa, sen ne yapacaksın? (retorikus)


***the end***.

Hiç yorum yok: